Yerel yönetimlerde gençlik politikaları

Avrupa’da olduğu gibi ülkemizin nüfusu da yaşlanmaya başladı. Sosyopolitik avantajlarımızdan olan “genç nüfus” kozunu yitirmeye başladık. Ancak hâlâ Avrupa’dan çok daha yüksek oranda…

Katılımcılık, Demokrasi ve Belediyeler

Dünyanın demokratik tüm ülkelerinde, özellikle yerel yönetimlerde temsili demokrasiden doğrudan demokrasi anlayışına bir geri dönüş süreci yaşıyoruz. Böylece yarı doğrudan demokrasi ve hatta…

Sel felaketlerine karşı dirençli kentler

Küresel iklim krizi, sadece daha kurak ve uzun yaz mevsimleri geçirmemize neden olmadığı gibi aynı zamanda daha seyrek ve kuvvetli bir yağış rejimini de tetikliyor. Aslında kentlerimizin aldıkları yıllık ortalama yağış miktarı anlamlı bir şekilde değişmese de yağış…

İlelebet Cumhuriyet

Cumhuriyet’in en iyi tanımı bana göre, Türk Ulusunu cumhuriyete kavuşturan “Gazi Mustafa Kemal Atatürk” tarafından yapılmıştır;
“Cumhuriyet, bilhassa kimsesizlerin kimsesidir.” Cumhuriyetçiler; yaşamları boyunca bu sözün ağırlığını..

İkinci yüzyılda nasıl bir yerel yönetim?

Ükemizde, geçmişi 1855 yılına kadar dayansa da belediyeciliğin yapısal ve işlevsel gelişimi Cumhuriyet ile gerçekleşti. Kısa zamanda hızla modernleşmek isteyen Cumhuriyet, çağdaş bir kent ve yerel yönetim anlayışı geliştirmek için önce yasama yoluna gitti. 1930 yılında çıkarılan 1580 sayılı yasayla…

Yerel yönetimler ve sürdürülebilir kalkınma

31 Mart 2024’te gerçekleşecek olan yerel seçimden sonra ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na ulaşmamız için sadece altı yılımız kalmış olacak. Bir diğer ifade ile görevi devralacak yeni yerel yönetimlerin amaçlara ulaşmada artık öteleyemeyecekleri sorumlulukları…

Fosilsiz enerji mümkün mü?

Avrupa Komisyonu’nun yürütücülüğünü yaptığı “Belediye Başkanları Küresel İklim ve Enerji Sözleşmesi” sürecine ülkemizden de yaklaşık altmış belediye başkanı imza atarak dâhil oldular. İzmir’den de Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere Buca, Çiğli, Seferihisar ve Karşıyaka …

Ege’de bir hayal gerçeğe dönüşüyor

Astipalya, adını neredeyse hiç bilmediğimiz Ege adalarından birisi. Aslında Trablusgarp Savaşı sonrası Osmanlı Devleti’nin İtalyanlara bırakmak zorunda kaldığı ünlü On İki Adalar’dan. Ada, hemen Datça’nın batısında bulunuyor ve ekonomisi tamamen turizme dayalı. İsmi “İstanbulya” olarak da geçiyor.